Dijital sanat, teknolojik araçlarla eserlerin üretildiği yeni bir estetik biçimidir. Hayatın diğer alanlarında olan teknolojik dönüşüm sürecinden sanat da payını almıştır. Bilgisayar, tablet, telefon, tarayıcı, AR-VR uygulamaları gibi araçların kullanıldığı dijital sanat ürünlerinin sayısı her geçen gün artmaktadır. “Dijital sanat nedir, nasıl yapılır?” diye merak ediyorsanız yazımızda daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
“Dijital sanat nedir?” sorusuna yeni nesil teknolojilerin kullanımıyla üretilen bir sanat biçimi şeklinde yanıt vermek mümkündür. Bilgisayar programları, uygulamalar, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri gibi araçlarla üretilir. Animasyon, illüstrasyon, dijital fotoğrafçılık, video ve ses manipülasyonu gibi çeşitli teknikler bu türün başlıca unsurlarıdır.
Dijital sanat tarihi için ilk adım olarak Amerikalı sanatçı Andy Warhol’un afiş aracılığıyla kendi eserlerini çoğaltması kabul edilir. Biricik olan sanat eserlerinin kopyalanabilmesi, geleneksel sanattan bir kopuşu temsil eder. Warhol’un bu yenilikçi yaklaşmının ardından 1950’lerde Ben Laposky’nin yarattığı elektronik görüntülerle birlikte dijital sanat resmen başlar. 2000’lere kadar deneysel çalışmalar etrafında filmler ve resimlerle ilerleyen bu sanat akımı, günümüzde çok daha geniş bir topluluğa hitap eder.
Dijital ve geleneksel sanat arasında yaratım sürecinden sunuma kadar birçok fark vardır. Her ne kadar iki tür de yaratıcı ifade biçimleri olsa da bunu ayrı şekilde yaparlar. Bu iki sanat anlayışının farklarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Her biri kendi benzersiz değerlerini ve deneyimlerini sunan bu iki sanat biçimi, sanatın evriminin çeşitli yönlerini yansıtır.
Tıpkı bir ağaç gibi büyüyen dijital sanatın dalları, yeni filizler vermeye devam ediyor. Müzik, resim, fotoğraf, video, animasyon, heykel gibi alanlarda varlığını sürdüren başlıca dijital sanat çeşitleri şunlardır:
Dijital araçların kullanımıyla oluşturulan tüm görsellere dijital illüstrasyon denir. Dijital sanat türleri arasında en popüler alandır. Sanal gerçeklikle ve çeşitli uygulamalarla oluşturulan bu eserler, hem amatör hem de profesyonel sanatçılar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.
“Fotoğraf Art” ismiyle de literatürde yer bulan fotoğraf boyama, var olan bir görseli hatları belirginleştirecek ve değiştirecek şekilde yazılımlar aracılığıyla yeniden düzenlemektir.
Üç boyutlu modelleme programlarıyla üretilen heykellerin güncel ismi dijital heykeldir. Polonyalı sanatçı Adam Martinakis, dijital heykelleriyle adını yaşatırken yeni sanatın varlığını da sanatseverlere kabul ettirmiştir.
Neredeyse tüm sanat alanlarında görebildiğimiz dijital eserlerin sayısı hızla artmaktadır. Bu açıdan teknolojiler ve yapılabilecek kombinasyonlar geliştikçe yeni sanat dallarıyla karşılaşmaya devam edeceğimiz açıktır.
“Dijital sanat nedir?” sorusuna cevap vermek için örnekleri göz önünde bulundurmak daha iyi olacaktır. Bu eserler, genellikle sanal müzelerde ve sanatçıların internet sitelerinde sergilenir. En bilinen bazı dijital sanat örnekleri şu şekilde sıralanabilir:
Heykelden fotoğrafa her türde gördüğümüz dijital sanat ürünleri, şimdiden sanatsever koleksiyonerlerin ilgisini uyandırmayı başarmıştır.
Dijital sanat, gerek dünyada gerekse Türkiye’de en revaçta günlerini yaşamaktadır. Bu türün dünyadaki ilk temsilcisi sayılan Andy Warhol’un ardından görücüye çıkan eserlerin Türkiye’deki ilk temsilcisi ise Özcan Onur olmuştur.
Yeni sanatı Türkiye’de tanıtmayı ve ilerletmeyi hedefleyen NOMAD ekibi ise tüm dünyada dijital sanatın çığır açmaya başladığı 2000’li yıllarda kurulmuştur. Erhan Muratoğlu, Başak Şenova ve Emre Erkal’ın öncülüğünde kurulan ekibin yaktığı meşale sanatçıların önünü aydınlatmaktadır.
Günümüzde dijital sanat, dünya çapında tanınan ve saygı duyulan bir türdür. Sanatçılar, geleneksel sanatın sınırlarını genişleterek yeni ve özgün eserler yaratmayı sürdürmektedir. Genellikle internet üzerinden paylaşılan dijital eserler, sanatın geniş toplum kitleleri arasında yaygınlaşmasını da kolaylaştırır.
Andy Warhol ve Ben Laposky ile başladığı kabul edilen tür, 2020’li yıllarda son derece popüler bir hal almıştır. Basılı eserlerini yalnızca 100 dolara satabilen Mike Winkelmann’ın, Christie’s NFT adlı eserini 69 milyon dolara satabilmesi bunun en büyük örneklerindendir. Nitekim giderek daha fazla koleksiyoner ve yatırımcı da dijital sanat eserlerine yönelmektedir.